ETME BULMA DÜNYASI « Kırşehir Gerçek Gazete

10 Mayıs 2024 - 19:24

ETME BULMA DÜNYASI

ETME BULMA DÜNYASI
Son Güncelleme :

20 Kasım 2022 - 23:47

KIRŞEHİR ABDULKADİR GEYLANİ VAKFI
Kadiri ve Nakşi Mutasavvıfı Mustafa Yılmaz (ks)

ETME BULMA DÜNYASI

“Kötülük tuzakları kuranlar, Allah’ın, kendilerini yere geçirmeyeceğinden veya kendilerine bilemeyecekleri bir yerden azabın gelmeyeceğinden veya onlar dönüp dolaşırlarken Allah’ın kendilerini yakalamayacağından emin mi oldular? Onlar (Allah’ı) âciz bırakacak değillerdir.”
(Nahl Sûresi 45,46)

– Bu dünya kötülük yapan kimselerin yaptığı kötülüklerin karşılığını gördüğü yerdir. Kötülük yapan kötülük, iyilik yapan iyilik bulur. (Atasözü)

Dünyada yapılan iyi veya kötü hiçbir şey karşılıksız kalmaz. Cenab-ı Hakk mühlet verir, ancak kesinlikle ihmal etmez. İlahi adalet mutlaka günü gelince tecelli eder.

Hiç kimsenin yaptığı yanına kâr kalmaz. Herkes ektiğini bir gün biçecektir. Buna hiç şüphe yoktur. Kul hakkı, hak-hukuk gözetmeden, helal-harama bakmadan insanlara zulüm ederek, garip gurebayı ezerek, üzerek, inciterek dünyalık temin eden zavallılar!

Kazandık diye sevinebilirler. Zengin olduk diye gururlanabilirler, geçici saltanatlar sürebilirler… Ancak eden ettiğinin karşılığını mutlaka bulacaktır.

Kötülük yapan insan, yaptığı kötülükle nefsini tatmin edici bir takım menfaatler elde etmiş olsa da, nefsinde ve çevresinde yaptığı tahribatla kendisine düşman ve günah kazanmaktan ve Allahın azabını istemekten başka birşey elde etmiş olmaz.

Rabbimiz Allâh Kur’an’da: “Kötülüğün cezası kötülüktür. Onları zillet kaplayacaktır. Onları Allah’a karşı koruyacak hiç kimse yoktur. Onların yüzleri sanki karanlık gecenin karasına bulanmış gibidir. İşte onlar cehennem ehlidir. Onlar orada uzun süre kalacaklar.” (Yunus 27) buyurduğu gibi kötülük eden mutlaka kötülük bulur.

Peygamber (sav) şöyle buyurdu: “Yüce Allah zalime mühlet verir. (Cezasını hemen vermez. Bir müddet için erteler.) Ama gazabını indirmeye hükmettiğinde ise o kişiyi hiç kimse kurtaramaz.” (Buhari)

Rabbimiz bizi şöyle uyarıyor: “Kim zerre miktarı iyilik yapmışsa karşılığını görecektir, kim de zerre miktarı kötülük yapmışsa o da karşılığını görecektir.” (Zilzal-7,8)

Eğer gerçekten Allaha inanıyorsak her türlü kötülükten uzak duralım. Bilerek veya bilmeyerek yaptıklarımız için hem Rabbimizden af dileyelim hem de kötülük yaptığımız kişilerden af dileyelim ve onlarla mutlaka helalleşelim.

Peygamberimiz (sav)’in şu öğüdünü de unutmayalım: “İyilik yapmaya gücünüz yetmiyorsa, kötülük yapmayın. Çünkü kötülük yapmamak da nefsin bir sadakasıdır.” Mümin iyilik yapamıyorsa bâri kötülük yapmamalı.
Bilinmelidir ki hiçbir güzellik, hiçbir saadet ve mutluluk kötülükle ve zulümle elde edilmez!

Allah’ın rızası ve sevgisi de asla kötülükle kazanılmaz. Kötülük eden kötülük bulur, iyilik eden iyilik bulur!

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ iyilik ve kötülükleri takdir edip yazdıktan sonra bunların iyi ve kötü oluşunu şöyle açıkladı:
Kim bir iyilik yapmak ister de yapamazsa, Cenâb-ı Hak bunu yapılmış mükemmel bir iyilik olarak kaydeder.
Şayet bir kimse iyilik yapmak ister sonra da onu yaparsa, Cenâb-ı Hak o iyiliği on mislinden başlayıp yedi yüz misliyle, hatta kat kat fazlasıyla yazar.
Kim bir kötülük yapmak ister de vazgeçerse, Cenâb-ı Hak bunu mükemmel bir iyilik olarak kaydeder.
Şayet insan bir kötülük yapmak ister sonra da onu yaparsa, Cenâb-ı Hak o fenalığı sadece bir günah olarak yazar.”
(Buhârî, Rikâk 31)

HİKAYE:
“Vaktiyle meczubun biri “Eden bulur! Eden bulur!” diyerek gezermiş. Geçmişte bu meczubun aklı başında iken, köydeki bir kadın kendine âşıkmış. Sonradan âşık olduğu zatın bu halini ve böyle bağıra bağıra gezdiğini görünce kadın ondan vazgeçmiş, hatta ona sinir olurmuş. Kadının pek tabi meczuba karşı olan aşkı da sevgisi de bitmişti. Kadın zamanla bir başka erkek ile evlenmiş, oğlu olmuş, büyümüş ve askere gitmiş. Kadının askerdeki oğlunun terhisine yakın günlerde meczup kadının evinin önünden geçerken, yine yüksek sesle: “Eden bulur! Eden bulur!” diye bağırmaya başlamış. Kadın çok öfkelenmiş, meczuba karşı iyice sinirlenen kadın, meczuptan kurtulmak için hain bir planı devreye sokar. Kadın bir pide yapmış ve pidenin içine zehir koymuş. Meczubu çağırarak: “Bak sana pide yaptım. Acıkınca yersin” demiş. Meczup pideyi almış. Köyün çıkışındaki suyun başına gitmiş, pideyi oraya koyup abdest alıp namaz kılmaya durmuş. Tam o sırada kadının askerde olan oğlu terhis olmuş gelmiş. Namaz kılan meczubun namazının bitirmesini beklemiş. Namazını bitiren meczuba kadının oğlu köyden haberler sormuş. Meczup askerden dönen delikanlıya köyden havadisler verdikten sonra: “Bak oğlum! Bu pideyi annen yaptı, özlemişsindir, ben aç değilim, istersen sen ye” diyerek ona vermiş. Asker hasretle pideyi yiyip mideye indirmiş. Ancak asker evine gelinceye kadar zehirlenmiş ölüsü eve gelmiş. Yıllardır oğlunun askerden dönmesini bekleyen anne olanı, biteni öğrenince dayanamamış bağıra bağıra o da ölüp oğlunun yanına serilmiş. Biraz sonra da o meczup zat: “Eden bulur! Eden bulur!” diyerek gelip oradan geçmiş.
(El- mevaizu li’l-ihvan min şuabi’l iman S. 604)”

Allah’ın (c.c.) adaleti mutlaka tecelli edecektir. Ancak o zaman da iş işten geçmiş olur. Hani eskilerimiz derler ya: “Etme bulma dünyası.” Ettiklerimizi bulacağımız gibi hesabını da Allahu Zülcelâl hazretlerine vereceğiz.

İmanımız kavi, amelimiz sâlih, iyiliğimiz bol, ömrümüz feyizli ve bereketli olsun!..
Hz. Allah (c.c.) hak, hukuk, adalet ve doğruluktan bizleri ayırmasın.
AMÎN!

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.